GÜNCEL
Giriş Tarihi : 14-10-2023 14:17   Güncelleme : 14-10-2023 15:10

Uluslararası Kur’an ve Tarih Sempozyumu

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ve açılı programıyla başlayan ‘Uluslararası Kur’an ve Tarih Sempozyumu’ devam ediyor. 13-15 Ekim'de oturum ve çevrim içi şeklinde yapılacak sempozyumda, konunun uzmanları Kur'anı Kerim ile ilgili 50'i aşkın tebliğ sunacak.

Uluslararası Kur’an ve Tarih Sempozyumu

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Kur’an ve Tarih Sempozyumu’ başladı. 13-15 Ekim 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek sempozyumun açılış konuşmaları ve ilk gün oturumları yüz yüze gerçekleştirildi. Sempozyumun oturumları ise çevrim içi olarak yapılacak. Sempozyumda ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda bildiri yer alacak.

Bingöl Üniversitesi yerleşesindeki Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına, Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, İl Müftüsü Mustafa Topal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Çiftci, İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Agâh, misafir konuşmacılar, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. Yasin Aktay, Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez, Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Prof. Dr. Mustafa Ağırman, Prof. Dr. Mustafa Özkan, akademisyenler, öğrenciler ve misafir dinleyiciler katıldı.

“Okuma konusunun yaratana varmak olduğunu düşünüyorum”

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak, “Kur’an ve Tarih çok geniş ve güzel bir konu. Hz Peygambere gelen ilk emir ‘Oku’dur.  Karşımızda yazı yok, metin yok, ama okuma emri var. Buradan anlaşılacağı üzere okuma, sadece yazı olarak değil, düşünerek, tefekkür ederek, doğadan ve olanlardan hareketle olabilir.  Konunun yaratılanlar üzerinde düşünerek yaratıcıya varmakla ifade edilebileceğini düşünüyorum. Kur’an’ın perspektifine göre tarihi iki şekilde değerlendirmek lazım. Bunlardan biri Kur’an tarihi. Kur’an’ın mushaflaşma süreci yani, yazma süreci ve okuma şekilleri. Diğer bir tarafı da, Kur’an’ın bakışıyla oluşturulan tarih ve Kur’an’ın bakışıyla oluşturulmayan tarih olarak değerlendirilebilir. Kur’an’ın inzar edildiği tarihi baz alarak bir tarih oluşturabilirsek ve bu perspektif içinde yaşayabilirsek, daha adil, daha dürüst işler yaparak insanlığa daha faydalı işler yapabiliriz.” şeklinde konuştu.

“Kur’an-ı Kerim, iki dünyada da kurtuluşa vesiledir”

Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Yüce Rabbimizin rahmete vesile olarak gönderdiği ilahi kelamın iyi okumalar yaparak anlaşılması gerektiğini ifade ederek, “Kur’an-ı Kerim hem bu dünyada hem de ahiretimizde kurtuluşumuza vesiledir. Bir Müslüman için en iyi yol gösterici ve en değerli rehberdir. Allah katındaki değerimiz ilahi kelama yaklaştıkça artacaktır. Her bir birey Kur’an-ı okumalı ve hayatına tatbik etmeli ve onu anlatmak ile sorumludur." dedi.

“Kur’an, apaçık hidayet kaynağıdır”

Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, sempozyum açılış oturumunda yaptığı konuşmada, “Böylesine anlam yüklü, önemi hiçbir zaman azımsanmayacak daima düne bugüne ve yarına hitap edecek bir konunun tartışılıyor olması çok önemlidir. Öncelikle iyiyi kötüden, doğruyu eğriden, hakkı batıldan ayıran apaçık anlaşılır bir beyan, hidayet kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in ve tarihinin sempozyum formatında işlenmesini ziyadesiyle önemli ve isabetli olduğunu ifade etmek istiyorum. Valiliğimiz, Belediyemiz ve Üniversitemiz öncülüğünde ilimizde geçmiş yıllarda yapılan sempozyumlar, bu şehrin okuma, düşünme ve üretme düzeyinin ne kadar gelişmiş olduğunu ve insanımızın aklın ve ruhun malzemeleri ile ne kadar içli dışlı olduğunun göstergesidir." ifadelerini kullandı.

“Tarihimizi tam okumuyoruz”

Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, "Biz tam anlamıyla tarihimizi okumuyor ve de bilmiyoruz. Hiç düşündünüz mü senelerce Filistin’de Kudüs’te Müslüman kesmiş olan haçlılar tarihi bizim üniversitelerimizde ve okullarımızda okutulmaz. Nedenini bir düşünün ve araştırın. Bir tarih okuması yapın." dedi.

“Tarihi ıskaladığımız zaman, asıl konuşulanlar havada kalıyor”

Prof. Dr. Yasin Aktay ise yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Tarihin tabiatını ıskaladığımız zaman asıl konuştuklarımız havanda su dövmeye benzer. Yani havada kalır.   Tarihte trilyonlarca olay olmuş. Herkese kendine göre tarihte bir seçme yapıyor. Oysa biz sınırlı bir alanda yaşıyoruz. Şahit olduklarımız şahit olmadıklarımız yanında çok cüzi kalıyor. Dikkat kestiklerimizin hepsi aynı önemi atfetmiyor ve aynı önemi atfetmediği gibi aynı yerde de durmuyor. Aynı olaya bakarak aynı şeyleri görüyoruz.” 

13 Ekim Cuma günü açılış oturumu gün boyunca yüz yüze yapılan sempozyumun diğer oturumları çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek. Üç gün devam edecek olan ve on dört oturum şeklinde gerçekleştirilecek sempozyumda; ‘Kur’an’da Tarih Tasavvuru’, ‘Tarihin Kaynağı Olarak Kur’an’, ‘Tarih Araştırmalarında Kur’an’, ‘İslam Tarihçiliğinin Gelişmesinde Kur’an’ın Etkisi’ ve ‘Kur’an Kıssalarının Tarihsel Değeri’ gibi konularda sunulacak 50’yi aşkın bildiri ile Kuran ve Tarih İlişkisi ele alınacak.

AdminAdmin