https://www.bingolnethaber.com/files/uploads/user/376c6b9ff3bedbbea56751a84fffc10c-87f273e1b37083e9d721.jpeg
Abdullah Çelik

‘Vekil olamazsam da ismim radyoda okunacak’

22-03-2023 11:02

Türkiye Büyük Millet Meclisi 28. Dönem Milletvekili Seçimi 14 Mayıs 2023’te yapılacak. Seçimlere sayılı günler kala, siyasi parti genel merkezlerinde ve taşra teşkilatlarında, milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunanların oluşturduğu yoğun hareketlilik ve heyecan var.

Başvuru parasını denkleştirenler, gönül verdikleri veya adaylık için yer bulabileceklerini umut ettikleri partinin yolunu tutuyor.

Bu aday adaylığı hareketliliğinin nedeni herkesçe malum. 

Geçenlerde Bingöl siyasetinin nabzının tutulduğu kahvehanlerden birinde, bezden örmeli ve üzerinde kilim desenli döşemesi olan iskemlede oturmuş çay içiyorduk.

Laf dönüp dolaşıp aday adaylarının çokluğuna geldi.

Her seçim öncesi olan bir durum.

Siyasi partilerde hareketlilik başlar. Bırakın milletvekili olması, aday dahi gösterilmeyen isimler partilere koşup kayıt yaptırıyor, parasına kıyıyor. 

Memurundan işçisine, mevcut vekilinden geçmişte millet milletvekili yapmışlara, emeklisinden işsizine, çaycısından çorbacısına herkes vekil olma hayali ile yanıp tutuşuyor.

Veya belki aday gösterilirim hesabıyla parasına kıyıp aday adaylığı müracaatında bulunuyor. 

Tabi şan, şöhret, makam mevki veya daha fazla imtiyaz için aday adayı olanlar da yok değil.

Özellikle iktidar partisine daha çok ilgi oluyor. Ne de olsa iktidar imkanları daha fazla.

Hayaller çantada keklik.

Bütün bunların başlıkla ilgisi nedir diye merak edenleriniz olabilir. 

O yüzden hemen konuya giriyorum.

Anlatacağım konu Bingöl’de yaşanmış gerçek bir olay.

Bir arkadaşım anlatmıştı;

Bir büyüğümüz, 1960’lı yıllarda Bingöl’de bağımsız milletvekilliği için adaylığını koyar. 

Aday adaylığı ile uğraşmaz direk aday olarak oy pusulasındaki yerini alır.

Seçim çalışmalarını sürdürürken yolu bir köye düşer. Orada birisi kinayeli olarak bağımsız vekilimize takılır.

“Boşuna adaylığını koydun, kimse seni tanımıyor, oy vermez” der. 

Bunun üzerine biraz alınan ama beli etmeyen bağımsız milletvekili namzedimiz, kendisine söylenen lafın altında kalmaz.

“Milletvekili seçilmezsem de adım radyoda okunacak ve herkes beni tanıyacak. Bu bana yeter” diye lafı yapıştırır.

O seçimde ne kadar oy aldığı bilinmez ama az bir oy farkla Bingöl Milletvekilliğini kaçırır.

Ama seçim akşamı partilerin ve milletvekillerinin aldıkları oy oranları radyo anons edilir.

Her defasında bağımsız adayımızın adı radyoda aldığı oy oranıyla birlikte zikredilir.

O zaman cesaret edip bağımsız adaylığını göstermiş ve adını radyoda duyurmayı başarmış.

Şimdiki aday adaylarının derdi milletvekili olsaydı bağımsız milletvekili adaylığını koyardı.

Ama nerde o cesaret.

Çünkü çoğu aday gösterilmeyeceğini biliyor. O yüzden aday adaylığı sürecinde ne kadar tanınırlarsa o kadar iyi onlar için. 

Aday gösterilemeyeceklerini biliyorlar, ama aday adaylığı onlar için bir fırsat.

Yoksa nasıl kendilerini tanıtacaklar, hangi sıfatlarla parti logolu fotoğraflarını paylaşırlardı.

Sosyal ağlar, haber siteleri ve billboardlar.

Bu yazı kale alındığında 3 milletvekili kontenjanı olan Bingöl’de, partilere 100 yakın aday adayı başvurdu.

Gerçekten vekil olmak için mi yoksa radyoda isimleri okunsun diye mi aday adayı oldular.

Neler Söylendi?